Batıl inançlarımız…


0

Bilime ve gelişen teknolojiye rağmen batıl inançları asırlardır miras niyetine nesilden nesile aktarılıyor…

Ben öyle şeylere inanmıyorum desek de, hepimizin öyle ya da böyle bir batıl inancı vardır 🙂

Ben mesela akşamları, hele hele geceleri tırnaklarımı kolay kolay kesmem. Kesmek zorunda kalırsam da, içim bir garip olur 🙁

Çünkü anneanneme göre gece kesilen tırnaklar, insanın ömrünü kısaltıyormuş 🙁

13 rakamı maalesef beni de tedirgin ediyor bazen. Hele hele cuma gününe denk gelirse, beynimdeki alarm zilleri çalmaya başlar…

Kötü bir şey olmasını beklediğim için de mutlaka bir terslik olur 🙁

Bu da lise yıllarından, en iyi arkadaşımdan kalan bir miras.

En saçma batıl inancı olan kara kedi fobisi düne kadar bende de vardı…

Gerçi benimkisi tam bir kedi fobisiydi ve anneannemin bana bıraktığı en kötü mirastı 🙁

Anneannemin kayın validesi bir gün, sabaha karşı alaca karanlıkta, bahçedeki tuvaletten çıkarken ayağına bir kara kedi dolanmış. O da çok sinirlenmiş ve söylenerek, ona bir tekme atmış.

Tekmeyi atmış ama arkasından da yere yığılmış ve ölene kadar da konuşmadan ve hareket etmeden yatmış 🙁

Meğerse o kedi Şeytanın ta kendisiymiş ve yaşlı kadın onu tekmelediği için çarpılmış…

İşte bu sebeple anneannem, köyde yaşamasına rağmen bütün çocuklarını, özellikle de torunlarını kedi ve köpeklerden uzak yetiştirmek için elinden geleni yapmış 🙂

Diyeceksiniz ki, ”Canım, kadın yaşlı. Belli ki beyin kanaması geçirmiş ve o anda, o kedinin orada olması bir tesadüftür”. Elbette ki öyle…

Ben de yüzden dört beş yıldır kedi fobimi yenmeye çalışıyorum ve acayip bir ilerleme kaydediyorum 🙂

Bazı sokak kedileriyle ufak çaplı aşklar bile yaşayacak kadar 🙂

Buna rağmen hala siyah bir kediye dokunmuş değilim 🙁

Amaaa kararlıyım 🙂 Bir gün eve kedi alırsam, mutlaka siyah bir kedi olacaktır…

Sadece siyah olduğu için bir kedi böyle cezalandırmayı hak etmiyor ki!

Evrimsel dirimbilim uzmanı Kevin Foster, batıl inançlarını ”nedensel ilintilerle ilgili yanlış saptamalar” olarak tanımlıyor.

Foster, boş inançlara kapılmanın küçük düşürücü bir yönü olmadığına inanıyormuş ve insanların belli bir davranışta yarar sağlamaları için, nedenini anlamak zorunda olmadıklarına da dikkat çekiyor 🙂

Alman araştırmacıların 2010 yılında yaptıkları bir çalışma sonucunda, birtakım eşyaların kendilerine uğur getirdiğine inanan kişilerin, çok daha özgüvenli bir tavır sergilediklerine tanık olmuşlar.

Yani aslında batıl inançlarımızın olması o kadar da kötü bir şey değilmiş 🙂

Fizikçi Niels Bohr’ın at nalı hikayesini de paylaşmazsam, bu yazı eksik kalır 🙂

Profesör kapısına bir at nalı asmış…

Onu ziyarete gelen meslektaşı, ”Bu nala inandığını söylemeyeceksin her halde?” diye sormuş.

”Elbette inanmıyorum” demiş Bohr, ”Ama söylediklerine göre, inanmayanlara da uğur getiriyormuş…” 🙂

Bence profesör yanılıyormuş 🙂 Çünkü uğur getiren şey nal değil, ona inanmaktır 🙂 🙂 🙂

 


Like it? Share with your friends!

0
Meliha Doğu

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir