”Hayat, sürekli açıp kapanan bir dizi kapıdır. Farklı deneyimlerle odadan odaya yürüyoruz…”
Louise Hay’ın ilk kitabından sonra, bu kitabını da tekrar okuyarak, çift dikiş yapayım dedim 🙂
Yine çok iyi geldi…
Bazı konularda tekrar yapmış oldum, bazı konuların detayları üzerinde biraz daha durmuş oldum.
En çok da bağışlama konusuna ağırlık verdim 🙁
Çünkü herkeste olduğu gibi, ben de bazen kırgınlıklarımı ve kızgınlıklarımı bağışlamada zorlanırım.
Evet biliyorum, birini bir konuda bağışlayamamak, o kişiye en küçük bir zarar vermez. Banim hayatımı cehenneme çevirir 🙁
Louise Hay bu konuda da yine ayna çalışması öneriyor…
”Kızgın olduğunuz kişiyle aynaya bakarak konuşun ve öfkenizin içinizden akmasına izin verin” diyor.
”Sana öfkeliyim çünkü…..
Kızgınım, çünkü sen….”
Öfkenizi boşaltınca da bağışlayın diyor.
”Bu konu kapandı. Davranışını onaylamıyorum, ama sahip olduğun bilgi ve anlayışla elinden gelenin en iyisini yaptığını biliyorum! Seni serbest bırakıyor ve gitmene izin veriyorum! Sen özgürsün ve ben de özgürüm!”
Ben bu konuda önerdiği bir canlandırmayı çok sevdim 🙂
Gözlerimizi kapatıp, önümüzden güzel bir su akıntısı hayal ediyoruz. Eski, acı verici deneyimi, kırgınlığı, bağışlamamayı akıntıya bırakıyoruz. Tamamen çözülüp, gözden kaybolana kadar, suyla birlikte sürüklendiğini hayal ediyoruz 🙂
Bunu yaptıktan sonra insan bu dünyaya, başkalarını memnun etmeye veya onların yaşam tarzlarını yaşamaya gelmediğini; tam tersine kendi sevgisini ifade etmeye geldiğini hatırlıyor 🙂 🙂 🙂
Bu çalışmayı mutlaka yapın! Acayip işe yarıyor!
Veee Louise Hay’ın en çok üzerinde durduğu konu: Sevgi 🙂
”Sevgi, bildiğim en büyük silgidir! En derin ve en acı verici anıları bile siler. Çünkü sevgi, diğer her şeyden çok daha derine iner” diyor yazar.
Evet, bence de sevgi her sorunu çözen ve her hastalığın da en etkili ilacıdır…
Kırgınlık, öfke, hele hele nefret gibi küçücük kelimelere takılmak yerine, kocamaaaan ve sıcacık olan SEVGİ kelimesine sarılıp, peşinden gitmeliyiz 🙂
Ben öyle yaptım! Size de tavsiye ederim!
0 Comments