”Gerçekten iyi bir yazını kaç kez okursanız okuyun, nasıl yaratıldığını anlayamazsınız. Çünkü tüm muhteşem yazınlarda bir gizem vardır ve bu gizem açımlanmaz. Süreklidir ve her zaman geçerlidir. Her okuduğunuzda yeni bir şey görür veya öğrenirsiniz”
Her ne kadar yazma üzerine konuşmanın kötü şans getirdiğine inanıp, yıllarca bu konuda sessiz kalmayı tercih etse de Hemingway, ömrünün son yıllarında yazdığı mektuplarda ve yaptığı röportajlarda bu konuya sıkça değinmiş. Kendine özgü bir tarzda tabii ki 🙂
Ben ilk gençliğimden beri onun yazdığı her kelimeyi yutarcasına okuduğum için bu kitabı çok sevdim. Onun evine, iç dünyasına girmiş gibi hissettim. Onu daha iyi tanımak için neden, nasıl ve niçin yazdığını anlamaya çalıştım. Bunu yaparken de ondan öğreneceğim daha ne kadar çok şey olduğunu gördüm.
O yüzden de yorum yapmak yerine, kendim için aldığım bazı notları paylaşmayı tercih ediyorum…
= ”Hayatım boyunca kelimelere sanki onları ilk kez görüyormuşum gibi baktım.
= Yazmanın nasıl olduğuna ilişkin bir kural yok. Bazen kolayca ve mükemmel bir şekilde oluverir. Bazense bir kayayı matkapla delip, sonra da patlayıcılarla havaya uçurmaya benzer.
= Tüm yazdıklarımı parçalayıp, bütün kolaylıkları bir kenara bıraktığımdan ve tanımlamak yerine yaratmaya başladığımdan beri yazmak harika bir hal aldı.
= Noktalama işaretleri konusundaki düşüncem şu: Mümkün olduğunca geleneksel olmalı. Golf sahasında kroket ya da bilardo sopası kullanılmasına izin verilirse golf oyunu epey sıkıntılı olurdu. Kendi yeniliklerinizi geliştirmeye hak kazanmak için önce alışılmış kuralları uygulayarak bu işi herkesten daha iyi yapabildiğinizi gösterebilmeniz lazım.
= Şimdiyi dinle. İnsanlar konuşurken onları tamamıyla dinle. Kendi söylediklerini düşünme. Çoğu insan asla dinlemez. Gözlem de yapmaz. Sen, bir odaya girip o odadan çıktığında orada gördüğün her şeyi bilebilmelisin. Sadece o kadar da değil, oda sende herhangi bir his uyandırdıysa , sana bu hissi verenin ne olduğunu da tam olarak bilmelisin. Bunu pratik yapmak için uygula. Şehirdeyken tiyatro binasının önünde dur ve insanların taksiden ya da arabadan inişleri arasında nasıl farklar olduğunu gözlemle. Pratik yapmanın binlerce yolu var. Ve her zaman başka insanları düşün…”
0 Comments