Dün Instagram’ da dolaşırken garip bir video dikkatimi çıktı…
Ekranın sağ tarafında hayat mücadelesi veren (bana göre) insan görüntüleri akarken, sol tarafta bir adam gergin bir ses tonuyla onlara saydırıyordu: ”Tanrı sizin evinizle, işinizle, hayatınızla, neye sahip olmak istediklerinizle ilgilenmez. Tanrı, kurmuş olduğu bu sistemin matematiğini ortaya koymuş ve sizden buna uymanızı ister. Sonraki videolarda bu matematiği size anlatacağım…”
Bu cümleler önce beni güldürdü, sonra da sinirlendirdi. Sayfasına tıkladığımda, Bilim adamı yazısı dikkatimi çekti ve ismini okumak yerine, ona mesaj yazmaya niyetlendim. Ama telefonum niyetimi umursamadan sayfayı kaydırınca, ne kadar uğraşırsam uğraşayım egosu patlamak üzere olan bilim adamın ismini bilmediğim için o videoyu bulamadım 🙁
Bugün tekrar bu video aklıma gelince, dün ona sormak ve yazmak istediğim şeyleri düşünüp, derdimi burada paylaşmak için bu yazıyı yazmaya başladım…
” Tanrı kurmuş olduğu sistemin matematiğini sadece size mi anlattı? Herkese anlattı da sadece siz mi anladınız? Tanrı anlatırken siz ne kadarını anladınız?(Bu da önemli bence). Sadece duymak istediklerinizi duymuş olabilir misiniz?” Aklıma gelen sorular, sorular…
Demiştim ya, söyledikleri önce beni güldürdü diye- Bu güldürdüğü kısma ilişkin sormak istediklerim.
Gelelim kızdıran kısmına…
Bana göre Tanrı kavramı ve kurmuş olduğu sistemin matematiği ile ilgili net, keskin ifadelerle ve Bilimin çerçevesine hapsedilerek anlatılamaz. Anlatılamaz ve anlaşılamaz.
Bana göre Tanrı’nın dışında hiç kimse o matematiği yüzde yüz biliyorum, anlatayım da öğrenin diyemez. Ancak yorum yapabilir. Yorum.
Zira Bilim de bir konuyla ilgili olguları, verileri, bütün bilgileri toplar, gözlem ve deney yaptıktan sonra da konuyla ilgili Yorum yapar.
Bu yapılan yorum yüzde yüz doğru olur mu, olmaz mı tartışmasına girmeyeceğim. Ben sadece Yorum kavramının altını çizmeye çalışıyorum. Çünkü günümüzde veriler, bilgiler hızla değişiyor ve yorumlar arttıkça artıyor…
Gelelim Tanrı konusuna ve matematiğine.
Bana göre bir insan ister Bilim Adamı olsun, ister Din Adamı olsun, ister gönülden sadece Tanrı yolunda yürümeyi seçmiş birisi olsun, kim olursa olsun Tanrı kavramıyla ilgili, özellikle de sistemin matematiği ile ilgili sadece Yorum yapabilir.
Bana göre hiç kimsenin haddi değildir keskin ifadelerle ve parmak sallayarak, yüzde yüz emin bir şekilde, ”Tanrı böyle yaptı, Tanrı böyle istedi, Tanrı böyle söyledi… ” Kimsenin haddi değildir Tanrı’nın adıyla veya onun yerine konuşmak. Hele hele tehditler savurmak…
Tanrı hepimizi sevgiyle, özenerek bezenerek farklı farklı yaratmış. DNA’mıza bütün bilgileri kodlamış ve ”Oku” demiş, ”Her şeyi oku. Benim yarattığım her şeyde ve her yerde beni oku. Beni öğren. Beni anla ”
demiş. Önümüze de Kur’anı koymuş. Sen ”Eşrefi Mahlukatsın” demiş. Hayvanlardan daha üstünsün, o yüzden aklını kullan, oku, araştır, bak, gör, düşün, anlamaya çalış, öğrenmeye çalış; yarat, üret sana verdiğim imkanlarla” demiş.
Bunun kıymetini bilmeyip, hırsına kapılarak ve benim yerime geçip, benim adıma konuş dememiş. Hiç kimseye böyle bir görev vermemiş Tanrı.
Hepimiz de farklı farklı yaratıldığımıza göre, aynı şeye bakarak, aynı şeyi okuyarak farklı görebilir, farklı yorumlayabilir ve farklı bilgilere sahip olabiliriz. Bu da bizim kazancımız, kaybımız veya imtihanımız olur. Yani Tanrı bize yolu göstermiş, elimize güzel araçlar da vermiş ama bu yoldaki seçimleri bize bırakmıştır.
Kısacası şunu söylemeye çalışıyorum: Tanrı kavramını, sistemin matematiğini anlamaya, çözmeye çalışmak ve yorum yapmak normaldir. Hepimizin amacı bu olmalı. Neden, nasıl ve niçin bu dünyaya geldik. Kim olduğumuzu, amaçlarımızın, görevlerimizin ve ödüllerimizin ne olduğunu öğrenmek ise son nefesimize kadar süren bir yolculuktur bana göre.
Ama yorumun ötesine geçmek, Tanrıcılık oynamaktır bana göre.
*** Instagramda karşıma çıkan o video sayesinde bu konudaki fikrimi söylemiş oldum. O kızgın Bilim adam bana bu yazıyı yazdırmıştır diyerek suçu ona atabilirm 🙂 Ama ismini okumuş olsaydım ve bütün videolarını seyretmiş olsaydım belki farklı bir yazı yazardım ve belki ondan da bir şey öğrenebilirdim. Neticede her insan veya her olay bize bir şey öğretmek için karşımıza çıkmıyor mu:)
0 Comments